Tarihe şânla, şerefle geçen iki şahsiyet: Antep şehidi Şahin Bey
ve Ankara şehidi Ömer Bey.
Hem dirayetleri, hem işgale karşı kilit rol oynamaları, hem de aynı
yaşlarda (42-43) şehit düşmeleri itibariyle, aralarında ciddî
benzerlikler var... Her ikisini de rahmetle yâdettikten sonra,
şimdi onları biraz daha yakından tanımaya çalışalım.
* * *
Asıl isim Mehmed Said olan Şahin Bey, Gazi-Antep doğumlu olup, mezarı da aynı şehrimizdedir. (1877-1920) Ömer Halisdemir ise, Kahraman-Maraş doğumlu olup, mezarı ailesinin de ikamet ettiği Niğde'nin Çukurkuyu beldesindedir. (1974-2016)
* * *
Adına kahramanlık destanları yazılan, türküler söylenen, mersiyeler yakılan Şahin Bey, Yemen’de, Trablusgarb’da, Balkan Harbinde, Galiçya’da, Sina Cephesinde bulunmuş gözüpek bir Osmanlı Zabitidir.
Sina’da İngilizlere esir düştü. Esaretin ardından, İstanbul’a giderek (13 Aralık 1919) yeniden vazife aldı. Birecik Askerlik Şubesi Başkanlığına atandı.
Anteb’in, İngilizlerden sonra bu kez Fransızların işgaline uğramasına (5 Kasım 1919) tahammül edemedi; Kuvâ-yı Milliye’den aktif görev verilmesini talep etti. Talebi kabul gördü ve Harbin kilit noktasını teşkil eden Kilis-Antep Yolunun kontrolü ona tevdi edildi.
Şahin Bey, 1920 yılı başında köy ve kasabaları dolaşarak, halkta millî heyecanı uyandıran konuşmalar yaptı. 200 kadar fedâiyi topladıktan sonra gelip Kilis-Antep yolunun kontrolünü ele aldı.
Hemen ardından, Antep halkına şu mesajı gönderdi: “Müsterih olun. İşgal kuvvetleri cesedimi çiğnemeden Antep'e giremez."
Nitekim, dediğini de yaptı: 18 Şubat’ta, tam donanımlı ve yüksek ateş gücüne sahip Fransız birliklerini bu mevkide perişan etti.
Birliğini tank, top, uçak gibi ağır silâhlarla tahkim ve binlerce savaş askeri (ve dahi Ermeni çetecileri) ile takviye eden Fransızların 8 bini aşan muharebe kuvvetine karşı, Şahin Bey sağ kalan 100 kadar fedâisiyle çarpışıyordu.
Şaşkına dönen Fransızlarla günlerce devam eden bu muharebe, nihayet 28 Mart 1920’de geriye kalan son 18 fedâi ile birlikte Şahin Bey de şehit düştü.
Ne var ki, kendi birlikleri de perişan olan Fransızlar, hep Şahin Bey gibi başka fedailerin da çıkabileceği korkusuyla yaşadılar. Bu sebeple, işgal ettikleri bölgede daha fazla tutunamayarak, 20 Ekim 1921’de yapılan Ankara Antlaşması ile Anteb’i terk edip çekildiler.
* * *
Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir hakkında, son olarak şunları söylemek mümkün:
* Darbeci Generallerden Semih Terzi ve ona bağlı bir grup askerin Ankara'daki Özel Kuvvetler Komutanlığını basarak burayı ele geçirmek istemesi üzerine, kahraman Ömer—kendi komutanından almış olduğu talimatla—gözünü kırpmadan silâhını ateşledi ve darbeciyi alnından vurarak yere serdi.
* Bu arada, kendisi de 30 kurşun darbesiyle şehit düşerek rahmet-i Rahman’a urûc etti. Onun gibiler için, Bediüzzaman Hazretleri şu ifadeleri kullanır: “Malûmdur ki: Bazı vakit olur, bir dakika, ...belki seneler kadar; ve bir saat, ...belki bir ömür kadar netice verir ve ehemmiyetli olur. Meselâ: Bir dakikada şehid olan bir adam, bir velâyet kazanır.” (8. Şuâ, 8. Remiz)
* Şehit Ömer’in bu cesurâne davranışı, işgal kuvvetlerinin maşası durumundaki bir darbenin, yahut bir terör saldırısının seyrini değiştirmiş ve Türkiye’yi karanlığa gömmek isteyenlerin ümidini karartmıştır.