Risâle-i Nur’da çokça zikredilen sinekli, çiçekli, böcekli,
ağaçlı, yapraklı, meyveli, çekirdekli... bahisleri yadırgayanlar
var.
Kezâ, Küçük Sözler’de olduğu gibi, pek mühim hakikatlerin muhtelif
hikâyeciklerle anlatılmasına müstehzi ve alaycı tavırlarla bakanlar
var.
Aynı şekilde, küçük ve dar dairedeki hizmetlerin, büyük ve geniş daireye nisbeten daha mühim, daha lüzumlu ve daha makbul olduğuna dair (Meyve’nin 4. Meselesi gibi) bahisleri anlamakta ve kabullenmekte bir hayli zorlanan deve dişi gibi adamlar var.
Var oğlu var...
Risâlelerdeki ilgili bahislere böyle küçümseyici veya alaycı bir nazarla bakanların çoğu, ne yazık ki hoca kılıklı, dindar kisveli tiplerdir.