İslâmda memnû’ (men’edilmiş) olan heykelciliğe İslâm tarihinde
olduğu gibi, eski Osmanlı Türkiye’sinde de itibar yoktu.
İlk heykelcilik furyası, 1923’ten sonraki “Yeni Türkiye”de
görüldü.
Bu sahadaki ikinci furya ise, 1980 Darbesinin hemen ardından gösterdi kendini... Öyle ki, yerel (belediye) ve merkezî idarede iş başına gelen muhafazakâr siyasiler bile, kendilerini bu ufûnetli rüzgâra kaptırdılar.
Meselâ, Sultan Fatih ve yakınındaki ulemâ-umerâ ekibinin heykeli, ismini verdiği Fatih semtinin tam orta yerine dikildi. Bu işi, 1984’te ANAP’tan belediye başkanı seçilen Yetkin Gündüz Bey’den bizzat dinledim. Üstelik, iftiharla anlatıyordu, bu yaptıklarını...