(Bundan tam beş yıl evvel bugün bu köşede çıkan yazının bir
özetini takdim ediyoruz.)
Önce anahtar cümleler:
Merhametsiz siyasetin bir düstûru: "Hükûmetin selâmeti ve âsâyişin devamı için eşhas (şahıslar) fedâ edilir... Milliyetin gaddârâne bir düstûru: "Milletin selâmeti için herşey fedâ edilir." (Mektubat, s. 59)
* * *
Siyaset-i beşeriyenin en esaslı bir kanun-u esasîsi olan "Selâmet-i millet için fertler fedâ edilir. Cemaatin selâmeti için eşhas kurban edilir. Vatan için herşey fedâ edilir" diye, bütün nev-i beşerdeki şimdiye kadar dehşetli cinayetler bu kânunun su-i istimalinden neş’et ettiğini kat’iyen bildim. Bu kànun-u esasî, bir hadd-i muayyenesi olmadığı için, çok sû-i istimale yol açmış. (Emirdağ Lâhikası, s. 333)
* * *
Beşerin selâmet, adâlet ve sulh-ü umumîsini mahveden o dehşetli vahşiyâne kànun-u esasî, şimdi bizim bu bîçare memleketimize girmek istiyor... O kanun-u esasî de budur: Bir taifeden, bir cereyandan, bir aşiretten bir ferdin hatâsıyla o taifenin, o cereyanın, o aşiretin bütün fertleri mahkûm ve düşman ve mes’ul tevehhüm ediliyor. Bir hatâ, binler hatâ hükmüne geçiriliyor. İttifak ve ittihadın temel taşı olan kardeşlik ve vatandaşlık, muhabbet ve uhuvveti zîr ü zeber ediyor. (Emirdağ Lâhikası, s. 319)
* * *
Yukarıda aktardığımız anahtar sözlerin tamamı Bediüzzaman Said Nursî'ye aittir. O zâtın muhtelif zamanlarda sarf etmiş olduğu bu ifadeler, birbiriyle benzer mânâları taşıyor ve yekvücut olarak aynı noktaya parmak basıyor. Buna göre: Devlet veya hükûmetin selâmeti" gerekçesiyle ferdin hukukunu çiğnemek... "Milletin selâmeti" gerekçesine sığınarak "Herşey fedâ edilir" mantığıyla hareket etmek... Bu bir gaddarlıktır, merhametsizliktir ve her türlü istismara açık bir "düstûr-u zalimâne"dir.