Seçimler geride kaldı... Millet seçim yorgunuydu. Partiler,
siyasetçiler seçim yorgunuydu.
Bir tek canlı, dinamik, zinde ve de zengin olan “devlet partisi”
idi; yani, elinde devlet imkânını bulunduran ve bunu da sonuna
kadar kullanan iktidar partisi...
Devletin yorgunluğu, zayıflığı veya parasızlığı söz konusu olmadığına ve olamayacağına göre, bu şartlarda kazanan tarafın “devlet partisi” olması gayet normal.
Kemalizmin vaktiyle devlete hâkim duruma gelip yıllarca milletin başına tebelleş olmasının öncelikli sebebi, bu milletin savaş yorgunu, fakir, perişan, zayıf ve takatsiz bir duruma düşmüş olmasıydı.
Taktikler arasında fevkalâde bir benzerlik var. İnançlar, düşünceler, dünya görüşleri farklı olsa da, metot hemen hemen aynı.
Evet, şu veya bu sebepten dolayı yorgun düşmüş bir topluma, devletin kuvvetiyle istediğini dayatabilir, ya da istediğin tarafa doğru onu yönlendirebilirsiniz.
Tabiî, bu da bir yere kadar; yani, ilânihâye sürüp gitmez.