Barzani'nin, siyasi iktidarının devamı için bağımsızlık referandumuna gitmesi son derece hatalı idi. ABD’yi dinlemedi. ABD Dışişleri "şartlar olgunlaşsın ilan edersin" dedi. Pentagon ise "taviz verme, ilan et" dedi. “Yanlış hesap Bağdat’tan döner” sözü yalnız Bağdat’tan değil Ankara ve Tahran’dan da döndü. Kuzey Irak Kürt bölgesinin başkenti Erbil’den Süleymaniye’ye; iktidar ise, Barzani aşiretinden Talabani aşiretine geçmiş sayılır. Barzani Kerkük’ten çekildiği gibi petrol kuyuları da merkezî hükûmete geçti...
PKK’nın ikinci Kandil’i lojistik merkezi Sincar ve Mahmure Irak güçlerinin eline geçmiştir. Barzani Aşireti ile Talabani aşireti yıllarca birbirleriyle savaştılar. Türkiye bu aşiretleri barıştırdı. Ancak yeniden çatışabilirler. Süper güçler güçlünün yanındadır. Barzani Erdoğan’ı dinlemiş olsaydı, elindekilerini ve iktidarını kaybetmezdi. Siyaset askerlik gibi bir sanattır. İktidarlar ise çok hassas dengeler üzerine kuruludur. Barzani hem elindekini kaybetti hem de Kürtleri böldü. Gelişmeler Barzani’nin aleyhinedir. Referandum Barzani için tuzaktı. ABD ve İsrail muhafazakâr bir yapı yerine laik, İslam düşmanı, seküler yani Hıristiyanlığa ait görüşe sahip yani kısaca PYD gibi bir örgüt ve lider istiyor.
Ergenekon’la PKK’nın irtibatlı olduğunu ve PKK’nın derin devlet tarafından kurulduğunu savunan Kürt kökenli eski siyasetçi Abdülmelik Fırat’a göre: “Derin devletin yapamadığını PKK başardı.