Osmanlı, dünya siyasi sahnesinde hem oyun kurar hem de oyun
bozar idi. Türkiye Cumhuriyeti 1923- 2003 yıllarına kadar “Yurtta
sulh cihanda sulh” sloganı ile uyutuldu. Ve oyunları yalnız
seyreden durumuna geldik. 2008 yılında IMF ile ilişkilerin
kesilmesi cumhuriyet tarihinin en hayırlı hizmetidir. Menderes’e
Dünya Bankası ve IMF kredi teklif ettiğinde şiddetle reddetti.
Osmanlıyı borçlar yıktı. Menderes “Ülkemi tehlikeye atamam” dedi ve
küresel sermayenin isteği ile ABD Menderes’i kara listeye aldı. CHP
yerli ve millî olmayan aydınlar, İstanbul Üniversitesi yalnız
Demokrat Partiyi değil demokrasi ve kalkınmayı da yıktılar.
27 Mayıs 1960 darbesinden sonra IMF’den kredi alınmaya başlandı.
Bütçenin yarısı her yıl faize ödendi. 1960- 2008 yarım asır dış ve
iç faiz lobilerinin kasasına gitti. En kötüsü ise ekonomiyi IMF
yönlendirdi. Nükleer santral ve çeşitli projelere IMF izin vermedi.
2008’den sonra ise Türkiye son derece hızla büyüdü. 17 Mayıs
2013’te faiz yüzde 4,61 idi. Osmanlı devri dâhil en düşük seviyede
idi. 5- 6 ağacı bahane ederek Taksim Gezi hadiseleri bütün ülkeyi
saran bir teröre dönüştü. Faiz lobisi gösterici ve provokatörlere
200 TL. ve kumanya dağıttı. Otelleri poliklinik yaptılar. Faiz 3
misli arttı. Ve faiz lobisi yüz milyarlarca dolar kazanarak,
Boğaziçi Baronları şampanya kadehleriyle bu haram kazançlarını
kutladılar.