ABD dışarıdan Türkiye’yi işgal edemedi. Şimdi kaleyi içeriden
işgal etmek için altını oyuyor. Millî ve yerli olmayan aydınları,
CHP ve terör örgütlerini kullanıyor. Elindeki en tahripkar güç FETÖ
idi. FETÖ PKK’dan daha tehlikelidir. Çünkü FETÖ hainleri içimizdeki
kanser hücresi gibidir.
Dünyada dengeler hızla değişiyor. Hıristiyan Batı’nın hâkimiyeti
çökerken Doğu’nun hâkimiyeti güneş gibi yükseliyor. Yakın gelecekte
hızla gelişen yedi ülkenin ekonomisi bugünkü gelişmiş yedi ülkenin
iki misli olacak.
1839 Baltalimanı Anlaşması ile Türkiye’de sanayi ve esnaf çöktü.
Aynı tarihte İngilizler Çin’e zorla aynı anlaşmayı imzalattı. Ve
böylece Batı’nın dünya hâkimiyeti başladı... Şu anda ABD’nin bir
numaralı düşmanı Türkiye, ikinci sıradaki ise Çin’dir. Bu ikisi
yıkılırsa Batı’nın çöküşü önlenir.
Türkiye’nin her kurumu millî olmalıdır. Batı’nın kıstasları bizi
batırır. Geçmişte de batırmış idi.
Erdoğan 1699’dan bu yana devam eden çöküşü durdurdu. Aydınlar ve
idareciler, yerli ve millî olursa ve devlette millî ve manevi
değerlere sahip olursak; Türkiye'nin gelecekte Osmanlı devletinden
daha güçlü olacağına inanıyorum.
PYD-YPG “Yanlış ata oynuyor” kaybetmeye mahkûmdur. ABD ve
emperyalist güçler Orta Doğu’da kalıcı da değildir. Geçmişte
İngilizler ve Fransızlar hâkim idi. Şimdi neredeler? PYD ve YPG
mensuplarının Suriye kimliği bile yoktur. ABD ve PYD Rakka’da DEAŞ
ile mücadele maskesi altında 40 bin masum Sünni sivili
katletti.
ABD ve Batı’nın tutumu El-Kaide'yi güçlendirdi. DEAŞ ile mücadele
koordinatörü Sünni katili Brett McGurk, üstü kapalı Türkiye’yi
hedef gösterdi. İdlib’de muhalif güçler arasındaki çatışmaların
arkasında ABD vardır. Türk Silahlı Kuvvetlerinin El-Bab Fırat
Kalkanı Operasyonunda tek bir sivil ölmedi. ABD ve PYD ise Rakka’da
masum 40 bin sivili katletti. Suriye’nin nüfus dengesini İran ve
Esad ile ABD ile PYD bozuyor. Nihai hedef Suriye’yi 4 parçaya
bölmektir. ABD ve PYD katilleri Rakka’da 24 mahallenin 17’sini
yakıp yıktılar ve harabe hâline getirdiler.