M. Şükrü Hanioğlu Sabah Gazetesi

Trump “ikinci kim”?

ABD başkanlık seçimi, kamuoyu yoklamaları tahminlerinin aksine, genel oy oranında geride kalmasına karşılık Donald Trump'ın zaferiyle neticelendi. Trump her ne kadar seçimleri Cumhuriyetçi Parti adayı olarak...

13 Kasım 2016 | 195 okunma

ABD başkanlık seçimi, kamuoyu yoklamaları tahminlerinin aksine, genel oy oranında geride kalmasına karşılık Donald Trump'ın zaferiyle neticelendi. Trump her ne kadar seçimleri Cumhuriyetçi Parti adayı olarak kazanmışsa da başarıdaki aslan payının kendisine ait olduğu vurgulanmalıdır.

Gönülsüz destek 
Cumhuriyetçi Parti egemen güçleri Trump'ın aday gösterilmemesi için her yola başvurmuş, diğer seçeneklerin başarısız olması üzerine onu "kerhen" kabullenmek zorunda kalmıştır. Seçim kampanyasında tüm kadrolarını Hillary Clinton'ın hizmetine sunarak cansiperâne çalışan Demokratik Parti'nin tersine Trump adayı olduğu teşkilâttan ciddî destek alamamıştır.
Cumhuriyetçi Parti yöneticileri, senatörleri, eski başkan adayları ve başkanları Trump'a açıktan cephe alarak ona "oy vermeyecekleri"ni ilân etmişler, Amerikan "sağ"ının entelektüel ağır topu National Review onun neden "muhafazakârlık"ın temsilcisi olamayacağını açıklayan özel sayılar yayınlamış, parti teşkilâtı seçim kampanyasında arka planda durmuştur.
Parti ile Trump arasındaki gergin ilişkide onun yaşamının önemli bir bölümünde Demokratik Parti'ye kayıtlı olması ve bu örgüte maddî destek vermesinin, diğer adaylar tarafından "gerçek Cumhuriyetçi" olmamakla itham edilmesinin de payı vardır.
Bir kurum olarak "yerleşik siyaset"in önemli bölümünü karşısına alan Trump bunun yanı sıra ana akım gazete ve dergiler ile televizyon kanalları tarafından da kıyasıya eleştirilmiş, büyük sermaye tarafından da desteklenmemiştir.
Konuşmalarında değişik gruplar için nefret söylemi sınırlarını zorlayan ifadeler kullanan, "soyunma odası şakası"na indirgemeye çalıştığı gizli kayıtlarda tekrarı güç sözler söylediği duyulan Trump'ın da kendi ayağına kurşun sıktığı şüphesizdir.
Trump'ın "kurulu düzen"in şiddetli muhalefeti ve kişisel söyleminden kaynaklanan sorunlarına karşın başkan seçilmesi onun yelkenlerini farklı rüzgârlarla şişirdiğini ortaya koymaktadır.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Unuttuğumuz savaş 18 Kasım 2018 | 3.763 Okunma İstiklâl Marşı’nı okuyarak ırkçılık mı yapıyoruz? 11 Kasım 2018 | 5.669 Okunma Otoriter ritüel ve söylemleri eleştirmek “Türklük” karşıtlığı mıdır? 04 Kasım 2018 | 2.470 Okunma “Temsilî demokrasi” krizinde Türkiye 28 Ekim 2018 | 4.277 Okunma “Millî irade-vesayet” kısır döngüsünü kırmak 21 Ekim 2018 | 4.550 Okunma