Yıllar önce rahmetli Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'le ilgili
çarpıcı bir kulis haberi yapmıştım. Başlığı şöyleydi: "Baykal'dan
Demirel'e adaylık teklifi..." Tarihini de verelim, 29 Mayıs
2007.
Siyaset kulislerini hakkıyla izleyip yazmak keyifli olduğu kadar da
riskli bir iştir. Çok şey konuşulur ama bazıları gerçekleşir. O
günlerde ipucunu verdiğim haberle ilgili Demirel, "Öyle şey olmaz"
minvalinde konuşmuş ama sonradan haber doğrulanmıştı. Kulis
haberinin kaynağı da bu yazının konusu olan Gürsel Tekin.
Kısaca riski yüksek ama sarsıcı bir haberdi. Bir süre önce de
CHP'li 4 siyasi aktörün FETÖ ile ilişkilerini anlatan çok daha
sarsıcı bir kulis haberi verdim. Sarsıcıydı çünkü siyaseten bitmiş
aktörler de olsalar CHP gibi Türkiye'nin önemli ve ana muhalefet
partisi üyesiydiler ve haklarında çarpıcı iddialar kulislerde
konuşuluyordu.
Oysa 15 Temmuz gibi derin bir darbe saldırısını atlatan bir
Türkiye'de artık hiçbir şey gizli saklı kalmamalıydı. Her şey açık
açık konuşulmalı, her konuda yeni bir sayfa açmalıydı.
Bu konuda en büyük görev de siyasi partilere düşüyor. Özellikle de
CHP'ye. CHP'nin 17-25 Aralık darbesinden sonra iyi bir sınav
vermediği biliniyor. Yapıyı bile bile ilişki kurduğu gibi seçim
süreçlerinde de onlardan alığı onlarca sahte belge ve bilgiyi
kullandı.
Dahası sahte belge ve bilgi üreten, binlerce günahsız insana kumpas
kuran yapının medyasına başta Mahmut Tanal, Barış Yarkadaş ve Şafak
Pavey olmak üzere çok sayıda CHP milletvekili canhıraş şekilde
sahip çıkıp kol kanat gerdi. Şu gerçeği de hatırlayalım. 17-25
Aralık öncesi AK Partililerin ilişkisi vardı da CHP'lilerin yok
muydu? İşte Gürsel Tekin örneği.