Yeni Türkiye'nin ilk genel seçimine giden yolun ilk adımı
atıldı. Partiler aday listelerini tamamlayıp YSK'ya verdi. Her
parti için zor ve önemli bir süreçti.
Çok partili tarihimizin kader seçimine gidiyoruz. İlk kez gerçek
anlamda sivil bir anayasa yapma şansı yakalayacağız. İlk kez
vesayetçi siyasal sistemi ve onu güçlü kılan yasal düzenlemeleri
değiştireceğiz. Ve ilk kez, hukuken mahkûm edemediğimiz darbeci,
tezgâhçı, komplocu zihniyeti sandıkta mahkûm edeceğiz. Türkiye
toplumu gerçek anlamda "sivilleşme" rüştünü ispat edeceği bir
seçime gidiyor. Bu normalleşmenin de işareti. Öncelikle şunu
söylemekte yarar var: Her parti kendi sosyolojisine uygun, hitap
ettiği kitleyi yansıtan bir aday profili ortaya koydu.
7 Haziran sonrası Meclis'e gerçek bir Türkiye fotoğrafı yansıyacak.
Başörtülüsümuhafazakârı da, sol demokratı- radikal solcusu da,
Alevi- Kürt kimliği de, azınlık mensupları da listelerde yerini
aldı. Birçok partinin aday listelerinde ilk kez Ermeni
vatandaşlarımızı aday göstermesi bile kendimiz olmaya
başladığımızın en güzel işareti.
Ayrıca aday listelerinde, sadece Türkiye'nin etnik, dinsel ve
siyasal profili açısından değil, kadın ve genç adaylar açısından da
büyük bir yenilenme görüldü.