Siyaseti yine hareketli günler bekliyor. Ankara kulislerinde,
koalisyon umudunun giderek azaldığı, seçim olasılığının arttığı
konuşuluyor.
Kulislerin iki gündem maddesinden biri seçim diğeri ise çözüm
sürecinin kaderi... Birbiriyle ilişkili bu iki konunun geleceği,
herkesin hayatını yakından ilgilendiriyor.
Bu yüzden bütün gözler, parti genel merkezleriyle devletin tepesine
çevrilmiş durumda.
Kötüye gitmemek, yeniden toplumu umutlandırmak için bir çıkış
bekleniyor. O beklentinin en güçlü adresi de 7 Haziran seçimlerinde
oy kaybetmesine rağmen birinci çıkan AK Parti.
Sokak, özellikle son iki yılda topluma nefes aldıran çözüm sürecine
yeni bir format atılmasını ve Türkiye'nin girdiği türbülanstan sağ
salim çıkartılmasını istiyor.
Bu konuda en yoğun tartışma da AK Parti'de yaşanıyor. Dışarıdan
bakınca durağanlaşmış gibi görünen AK Parti, aslında çok geniş
kapsamlı bir "düzeltme siyaseti"ne hazırlanıyor.
AK Parti yönetimi, 7 Haziran'da alınan yüzde 41'lik sonucu, 13
yıldır devam eden siyasetini düzeltme uyarısı olarak
yorumluyor.
Ve buradan 2023 vizyonunu yeniden canlandıracak çok temel sonuçlar
çıkartıyor.
Buna göre; çözüm süreci
siyaseti, "güvenlik-özgürlük" dengesi kurularak yeni bir
formatla"Ortak yaşam, ortak vatan ve milli birlik" sürecine
evirilecek.
Türkiye'nin bölgesel ve küresel siyaseti, daha gerçekçi bir
strateji üzerine oturtulacak.
Bu arayışta, belki de ilk kez, AK Parti'nin diğer siyasi partilerle
ilişkisi de masaya yatırılıyor. Eski Türkiye kalıpları içine
hapsedilen ve sürekli çatışma üreten, partilerle ilişkilerde de
bir "düzelteme"ye gidiliyor.
Yani özellikle ülkenin temel sorunlarında kamplaşmadan uzak
durup, "uzlaşma" siyaseti öne çıkartılacak.