Günlerdir medyada milyon dolarların döndüğü dolandırıcılık
olayları konuşuluyor. Millet, güzellik salonu sahibi Dilan
Polat'ın kurduğu saadet zinciri dolandırıcılığını
"O kadar da olmaz" diye izlerken,
"uyanık" bankacı Seçil Erzan'ın
fon tuzağını öğrenince hayrete düştü. Meğer daha büyükleri
varmış... Bavullarda taşınan milyon dolarlar, Arda
Turan gibi borç alıp tamahkârlık yapan futbolcular,
işadamları, bankacılar herkes işin içinde.
Aslında bu tür dolandırıcılar, yani Sülün
Osman'lar da Raki'ler de onların
"Kunduzi" dediği tamahkârlar da hep vardı. Oysa
izleyenleri asıl hayrete düşürmesi gereken benzer şeylerin
bugünlerde siyasette de olması. Düşünsenize, daha birkaç ay önce
ülkeyi yönetmeye kalkan CHP ve İyi Parti'de parasal ilişkiler,
iddialar, kaybolan paralar, taciz suçlamaları hiç bitmiyor.
Doğrusu bu konuda İyi Parti birinciliği kimselere kaptırmış değil.
Bu partinin 132 milyonunun kayıp olduğunu bizzat partinin eski Mali
İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ümit
Dikbayır açıkladı. Sanki o...