MHP'deki iç iktidar savaşında sona yaklaşılıyor. MHP Genel
Başkanı Devlet Bahçeli ve ekibi Yargıtay'dan gelecek habere,
muhalefet cephesi ise 15 Mayıs'a odaklanmış durumda. Muhalefet her
ihtimalde 15 Mayıs'a bir çıkış yolu olarak bakıyor. Özellikle de
muhalefetin önde giden ismi Meral Akşener ve çevresi... Nedeni de
çok açık; Akşener sadece MHP yönetimini değil daha ötesini
hedefliyor. Yani Merkez sağı... MHP'ye bir sıçrama tahtası olarak
bakılıyor.
Son iki ayda Akşener'in Anadolu'yu dolaşması sadece MHP'li
küskünleri değil, eski merkez sağın işsiz kalan eski siyasi
aktörlerini de heyecanlandırmış. "Akşener nereye gitse büyük ilgi
görüyor" tespiti bu yüzden yapılıyor. Aslında genel anlamda
siyaseti dizayn etmek isteyenlerin hesabı da buna uygun. Bu durum
bana 2007 sonrasını hatırlatıyor. O tarihte AK Parti'den ayrılan
Abdüllatif Şener umut olarak sunulmuştu. İlk günlerdeki
karşılamalar müthişti. Hâlâ aynı hesap, Erdoğan ve AK Parti'yi
durdurma hesabı yapılıyor.
Oysa bugün o siyaset mühendislerine yenileri katılsa da sonuç
değişmiyor. Sadece son iki yılda yapılanlara bir bakın. Yerel
seçimlerde MHP'li aktörlerle birlikte CHP'ye yüklenildi ama
başarılamadı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sadece CHP- MHP değil,
eski merkez sağın iflas etmiş partileri, hatta marjinal sol dahil
14 küçük parti bir araya getirildi yine olmadı. 7 Haziran
seçimlerinde onca güzelleme yapılan HDP'ye rağmen de sonuç
alınamadı.
Şimdi bir kez de Bahçeli'siz MHP projesi denenmek isteniyor. Bu da
doğal bir yöntemle değil, mahkeme kararıyla yapılıyor ve iki şey
hedefleniyor. Her koşulda AK Parti düşmanlığı ve MHP'yi kolay bir
şekilde sokağa çekmek. Bu noktada adı geçen adaylardan bazılarının
Paralel Yapı'yla ilişkili olması nedeniyle MHP'nin kolay lokma
olacağı ve son dönemde izlenen "sokağa uzak durma" siyasetinin
delineceği kaygısı var.
Tam da bu nedenle MHP sadece MHP'lileri değil, herkesi
ilgilendiriyor. Aynı şekilde, MHP'yi yönetmeye aday olanların
söyledikleri de... Örneğin Meral Akşener MHP'yi yönetmeye aday
olurken ne söylüyor? Şu ana kadar Türkiye'nin temel meseleleriyle
veya bölgemizdeki küresel gelişmelerle ilgili alışılmışın dışında
"yeni" bir şey söylemiş değil. Doğrusu, "iktidar" isteyen
Akşener'in geleceğe ilişkin söyleyecekleri kadar geçmişe ilişkin
söyleyeceklerini de merak ediyorum.