Dünyada basın özgürlüğünü savunan sivil bir örgüt var: Sınır
Tanımayan Gazeteciler.... Batı eksenli bu örgüt içinde hâlâ vicdan
sahibi insanlar var ki, en son Gazze'de onlarca gazeteciyi katleden
soykırımcı Netanyahu yönetimine karşı ciddi bir tepki verildi.
Bizde de bu evrensel insani çizgiyi rehber edinen gazeteciler
elbette var ama tam tersini yapanların sayısı çok daha fazla.
Sesleri de çok çıkıyor. Yüzlerindeki "özgürlükçü"
maskesine bakmayın, asıl işlevleri özgürlük düşmanlığı yapmak.
Bunlar da zehirli dilleriyle iftira, yalan ve hakarette sınır
tanımıyor. Son yıllarda öyle arsızlaştılar ki bırakın karşıtlarını,
ötekileştirdiklerini, kendi siyasi düşüncelerine yakın insanları
bile linç etmekte sınır tanımadılar. Hatta bir gün önce
kahramanlaştırdıklarını bir gün sonra hiç çekinmeden pervasızca
şeytanlaştırdılar.
Alın Altılı Masa'dan kalkıp iki gün içinde geri dönmek zorunda
kalan Meral Akşener'i ya da cumhurbaşkanlığı
adaylığını açıkladığı hâlde seçime iki gün kala çekilmek zorunda
kalan Muharrem İnce'yi... Siyasete müdahale eden
böyle onlarca örnek var.
Bir önceki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da bu...