Dünyada örneği olmayan büyük bir felaketin ortasında
bile "kötücül siyaset" üretmekten çekinmeyen bir
muhalefet aklıyla karşı karşıyayız. O kötücül siyaset aklı, kendi
ilişkilerini de zehirliyor ki deprem olmadan bir gün önce Altılı
Masa'nın gündemine bomba gibi düşen bir Yaşar
Okuyan olayı yaşandı. Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Okuyan, bir televizyon programında İP Genel
Başkanı Meral Akşener'i zehir zemberek eleştiriyor ve şöyle
diyordu:
"Sayın Kılıçdaroğlu'na dosyayı masa kurulurken söyledim.
3 gün önce de hatırlattım. Ve ona Meral Hanım'la ilgili
bir dosya verdim. Dosyayı Kılıçdaroğlu kullanmayacak, ben
kullanacağım. O masayı dağıttığı anda Sayın
Meral Akşener'le ilgili bizim de, ben ve benim neslimin
söyleyecekleri var. Belgeler ve dosyalar var."
Eski Bakan Okuyan, açık açık Akşener'i Kılıçdaroğlu'nun adaylığını
kabul etmezse içinde belgeler ve bilgilerin
olduğu "dosya" ile tehdit ediyordu.
Akıl alır gibi değil, sonradan CHP'li olan eski bakan Okuyan,
Altılı Masa'nın ikinci büyük aktörü Akşener'i
dosyayla tehdit ediyordu.
Neden acaba? Neden Kılıçdaroğlu'nun adaylığıyla ilgili bir dosyayı
duyurmak hem de aynı siyasi ekolden gelen eski bir bakana düşmüştü?
O dosyada ne vardı ki iş ihraca kadar gitti?
KILIÇDAROĞLU DOSYASI DA AÇILACAK MI?
Bu tablo bana, deprem döneminde bile kışkırtıcılığı kimselere
bırakmayan ve daha depremin ilk
günü "AKP yolları" diye çöken yolları göstererek
algı siyaseti yapan Cumhuriyet yazarı Mine Kırıkkanat'ın
tehdidini hatırlattı. Kırıkkanat, bir buçuk yıl önce elinde
Kılıçdaroğlu hakkında bir "dosya" olduğundan söz etmiş
ama açıklamayacağını söylemişti.
Bu uyarı, Altılı Masa çevresinde bir "dosyalar
savaşı" olacağının ilk işaretiydi. Herkes Kılıçdaroğlu
hakkında bir dosya beklerken, Akşener'in dosyasından söz edilmesi
İyi Partilileri çok öfkelendirdi. Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu,
Okuyan'ı ağır biçimde suçladı:
"Bir müfterinin yalan ve iftiraları sonrası CHP Genel Başkanı
Sayın Kılıçdaroğlu, Genel Başkanımızı arayarak şahsın
söz konusu iddialarının tamamen yalan
olduğunu ifade etmişlerdir."
Ülke deprem derdindeyken onlar ayak oyunlarından hiç vazgeçmedi.
Tam o günlerde "yalan" denilen açıklamanın sahibi eski
Bakan Okuyan ile Kılıçdaroğlu, Meclis'te tekrar
görüşüyordu.
Bunu da Okuyan, Twitter sayfasından sanki hiçbir şey olmamış gibi
duyuruyordu:
"Bugün CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile
yarım saati aşan bir süre TBMM'deki CHP Grup odasında
görüştük, deprem ve seçimleri ele aldık."
Sonra herhalde pişman oldu ki şu uyarıyı yaptı:
"Demek ki neymiş? İyi demekle iyi olunmuyormuş.
Helalleşme demekle de hukuk tesis edilmiyormuş. Önemli
olan vatan savunması, yılgınlık yok, mücadeleye devam!"
YÜRÜ, ENSE TIRAŞINI GÖRELİM