Her büyük dönüşümün arifesinde hep aynı beklenti oluşur;
değişim... 16 Nisan, son yüzyılda yaşadığımız en büyük dönüşüm
hamlesi. Bu da ister istemez siyaseti, hükümeti ve tek tek siyasi
partileri derinden etkileyecek.
Öncelik hiç kuşkusuz değişimin motor gücü AK Parti'den bekleniyor.
Ankara'daki siyasi havaya bu beklenti damgasını vurmuş durumda. Bu
yüzden Ankara'daki siyasi kulisler şu sıralar hayli hareketli.
AK Partililerin önceliği ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'la
kurucusu olduğu partinin yeniden buluşması. Hükümette, partide ve
siyasi dilde yaşanacak değişim bu buluşmaya paralel
gerçekleşecek.
Siyasi kadrolarda bir yenilenme bekleniyor ama asıl heyecan verici
yenilenme siyasette.
Bunu kimi 2001 ruhuna dönüş, kimi de 2017
ruhu olarak niteliyor ama önerilen hedef ortak... Bir
kitle partisi olan AK Parti'nin daha kucaklayıcı, toplumsal
sentezi hedefleyen, milli-yerli ve demokrat bir
siyasetle toplumun karşısına çıkması.
Buradan şu sonucu çıkarmak mümkün:
AK Parti, dün nasıl çevreyi merkeze taşıyarak derin bir sosyolojik
dönüşüme imza attıysa bugün de şehir sosyolojisini kucaklayan yeni
bir siyasi yolculuğa çıkarak değiştirici parti rolünü
sürdürecek.
Bu, yeni hükümet sisteminin zorunlu kıldığı yüzde 50 artı 1 için de
gerekli bir değişim.
MHP ne yapacak?