Eskiden medya diye bir şey yoktu, Babıâli vardı. Osmanlı'nın son
döneminde hükümet merkezi bugünkü İstanbul Valiliği'ndeydi ve oraya
Babıâli denirdi. Sonra bu mekânın bulunduğu Cağaloğlu semti,
gazetelerin merkezi olunca oraya da Babıâli dendi.
Herhalde bir hikmeti var, demokrasilerde 4'üncü kuvvet olan basın
bizde belki de hükümet merkezi olan "Babıâli"
nedeniyle birinci kuvvet havasına girip zaman zaman siyasete ayar
vermeye de kalktı.
Sabah Gazetesi ve Turkuvaz Grubu, özellikle son 20 yılda sivil ve
demokrat çizgisiyle bu vesayetçi basın aklına hep karşı çıktı ve
siyasete müdahaleler karşısında amiral gemisi misyonu üstlendi.
İşte bu misyonun önemli aktörlerinden biri de, önceki gün
kaybettiğimiz Babıâli tarihinin duayen ismi gazeteci ağabeyim
Mehmet Barlas'tı. Tıpkı yakın zamanda
kaybettiğimiz Hıncal Uluç ve
Engin Ardıç gibi demokrasi
mücadelesinin vazgeçilmez aktörüydü. Hani doğuştan gazeteci derler
ya öyle biriydi ve baba mesleğini ömrünün sonuna kadar severek
sürdürdü. Bir gazete sahibi olan babası rahmetli Cemil Sait
Barlas ise dönemin etkili bir CHP...