Son üç güne sığdırılan siyasi gelişmeler, sadece Türkiye'nin
değil bölgenin de kaderini belirleyecek cinsten.
Bu üç gün içinde iki önemli siyasi aktör, ABD Bakan Yardımcısı Joe
Biden ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetim Başkanı Mesud Barzani
Ankara'daydı. Biden, Suriye ve FETÖ yapılanmasına ilişkin yeni
küresel siyasetin ilk ipuçlarını verirken, Barzani de şu sözleriyle
dikkat çekti: "Bölgede büyük değişimler yolda..."
Ortadoğu coğrafyasında yeni umutlara yelken açmanın kolay olmadığın
bilenler, Barzani'nin bu sözleriyle ne söylemek istediğini merak
etti. O sözlerin altında, iki önemli gelişmenin ipuçları vardı.
İlki Musul'da sürpriz bir gelişmenin yaşanması, ikincisi ise yeni
bir çözüm süreci ihtimali. Birinci gelişmenin Musul'un alınmasıyla
ilgili olduğunu Başbakan Binali Yıldırım'ın şu uyarı niteliğinde
sözleri de doğruluyor: "Musul'un tekrar alınmasını biz de
destekliyoruz. Ancak geri alındıktan sonra oradaki demografik
yapının değiştirilmemesi lazım."
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu da Musul
meselesinin önemine dikkat çekip ekliyor: "Cumhurbaşkanı Erdoğan,
Kürt coğrafyasının tümünü kapsayan bir siyasi yaklaşım sergiledi.
Ancak muhatap yanlıştı ve bunun gereğini yapmadı. Bu açıdan Barzani
doğru muhataptır. Verdiği sözü tutan bir siyasetçidir. Musul'da bir
değişim, Suriye'de alan açılması yeni bir dönemi başlatır."
Bu yaklaşım, Kürt coğrafyasında sadece Türkiye veya İran açısından
değil küresel güçler açısından da muhatabın değişeceği anlamına
geliyor. Bu değişimin Türkiye'de "Yeni bir çözüm süreci" başlatma
ihtimali var mı? Bu soruya Barzani bile temkinli cevap veriyor: