İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu sadece referandum
sürecinde değil, uzun zamandan beri toplum dikkat ve ilgiyle
izliyor. İzliyor çünkü Türkiye'nin başı FETÖ, PKK ve DEAŞ gibi
dünyanın en belalı ve aynı zamanda küresel güç odaklarına
taşeronluk yapan terör örgütleriyle dertte.
Bakan Soylu da bu terör örgütlerine karşı
mücadele eden güvenlik güçlerinin başında olduğu
için ne yaptığı, ne söylediği ve attığı her adım
ilgiyle izleniyor. Ve toplumun büyük
çoğunluğundan müthiş destek alıyor.
Teröre karşı mücadelenin sürdüğü en kritik anlarda ya Yüksekova'da
ya Lice'de karşımıza çıkan Bakan Soylu'yu bu kez referandum
nedeniyle bir Karadeniz'de bir Ege'de bir Marmara'da görüyoruz.
Önceki gün de İstanbul'da Bizim Beylikdüzü Vakfı'nın düzenlediği
"Huzurlu Beylikdüzü" gecesindeydi. Gecenin geç saatlerine
kadar Bakan Soylu'yu bekleyen 3 bini aşkın Beylikdüzülünün ilgisi
gerçekten şaşırtıcıydı. O kadar saat beklendikten sonra, yoğun ilgi
göstermeleri ve pür dikkat 1 saati aşkın konuşmasını izlemeleri,
alkışlarla katılmaları görülmeye değerdi.
Artık karşılarında eskiden alıştıkları "devletin soğuk yüzü" değil,
milletin içinden çıkan sahici yüzler vardı. Bu da
Cumhurbaşkanı Erdoğan ekolünün hayata geçtiğinin
işaretiydi. Bir saati aşkın konuşmasında bu ülkenin kuşatmalarla,
darbelerle, terörle, müdahalelerle ve ekonomik krizlerle nasıl
terbiye edildiğine değinen Bakan Soylu, şu tarihsel tespiti
yapıyordu: