Ukrayna-Rusya Savaşı, sadece bir ülkeyi yerle bir etmedi, aynı
zamanda dünyayı da derinden sarstı. Bu sarsıntının müsebbibi de hiç
kuşkusuz ABD'ydi... ABD isteseydi Ukrayna meselesi çoktan
çözülürdü. Ama ABD kendi hegemonyasını sağlamlaştırmak için gözü ne
Ukrayna'da ölen çocukları, gençleri gördü, ne de başta Avrupa olmak
üzere dünyada yaşanacak derin sarsıntıları.
O görmediği gibi demokratik değerleriyle övünen Avrupa da korkudan
sesini çıkaramadı. Okullarda Dostoyevski'yi
yasakladı, Rus orkestra şefi Valeri
Gergiyev La Skala Operası'ndan kovuldu, Rus
pastasındaki Rus adı bile çıkarıldı.
Bütün bunları içine sindiren Avrupa, bir önemli geri adım daha
attı. İklim ve çevre konusundaki hassasiyeti bırakıp, kömür ve
nükleer enerjiye dönüş sinyali verdi.
En çarpıcı örnek de Almanya'ydı. Önümüzdeki kış enerji krizi
yaşayacak Almanya, şimdi kömür ve nükleer enerji santrallerine
dönme kararı verdi. Almanya, ABD'ye itiraz edemedi ama dünyayı
kirletmeyi göz aldı. Paradoksa bakın, "Almanya kömüre
dönüyor" diyen de bizzat Yeşiller Partisi eşbaşkanı olan
Ekonomi Bakanı Robert...