Yine başa döndük. Ekranda beliren iki yüzü, CHP Genel Başkanı
Özgür Özel ile İyi Parti Genel Başkanı
Meral Akşener'i izlerken hiç şaşırmadım.
Özel'in Akşener'in ayağına gitmesi ya da kapıda
bizzat karşılamaması eleştirilse de şaşırtmadı. Asıl şaşırtıcı olan
Akşener'in şu cümleyi kurmasıydı:
"Bizim 'iki siyasi parti olarak
hiç değilse bazı yerlerde birlikte
işbirliği yapabilir miyiz?' sorusunu, Genel
İdare Kurulu'na tekrar götüreceğiz."
İyi de o zaman aylardır sabah akşam "Yerel seçimlere hür ve
müstakil gireceğiz"
demenin anlamı neydi? Meydan okurcasına, "CHP'nin
yancısı olmayacağız" diye bas bas bağırmanın, yeri
göğü inletmenin manası neydi? Zaten bu seçimlerde ittifakı anlamlı
kılan tek ve kritik il İstanbul'du. İmamoğlu için de bu karar yeter
ve artar.
O zaman "81 ilde adayımızı
çıkartacağız" dedikten sonra
tekrar...