Dünyanın hızla değiştiği konusunda kimsenin şüphesi yok.
"Nesnelerin interneti" dediğimiz bir zaman
diliminde, siyasetten ticarete her şey yeniden değişip
şekilleniyor. Tabii her değişimin de olumlu olduğu söylenemez.
Mesela bu dönemde öne çıkan "post truth" siyaset tarzı "yalanı"
sıradanlaştıran bir süreç başlattı ki o tür siyasetçilerle baş
etmek hiç kolay değil. Bir de CHP gibi değiştiğini söyleyen ama
değişim yönünü tarif edemeyen partiler var. Evet değişmiş ama nasıl
bir değişim olduğunu kendileri de izah edemiyor. Solcu, sağcı veya
Atatürkçü mü belli değil, dindar veya muhafazakâr oldukları da
söylenemez.
Geriye bir tek "küreselcilik" diye tarif edilen
bir hat kalıyor. Yani büyük şirketlerin dünyayı yönetmek için
devreye soktukları yeni siyasi dalga. O dalganın karşısında da
"milli-yerli" bir siyasi hat duruyor.
İşte cumhuriyeti kuran parti CHP, tam da bu noktada netleşmiş
görünüyor. İkinci Yüzyıla Çağrı vizyon toplantısına katılan başta
Jeremy Rifkin olmak üzere ağırlık küreselci
ekipteydi. Ama bu siyasi tavrın hayata geçirilmiş halini bir süre
önce Meclis'ten geçen e-ticaret kanununda gördük. "Ne alakası
var?"...