Referandumda hayır çıkması için her yolu mubah sayan CHP lideri
Kemal Kılıçdaroğlu'nu parti içinde sıkıntılı günler bekliyor.
Delege bazında hâlâ güçlü görünse de CHP kulislerinde sabah akşam
referandum sonrası Kılıçdaroğlu'nun gideceği konuşuluyor. Nedeni de
sadece referandumun kaybedilme ihtimali değil, siyasetsizlik.
Bu da referandum sürecinde bile CHP'nin derin bir "iç savaş"ın
eşiğinde olduğunu gösteriyor. Şu sıralarda kulislerde referandumdan
çok "Kimi genel başkan yapalım?" ya da "Bizi kim kurtarır?"
sorusuna cevap aranıyor. Henüz kılıçlar açıktan çekilmedi ama
referandum sonrası adı konmamış bir iç savaşın hazırlıkları ayyuka
çıkmış durumda.
Herkes CHP'nin karışacağı olasılığına göre hesap yapıyor.
Kimler yok ki. İlk akla gelen isimler belli: Deniz Baykal, Muharrem
İnce ve Metin Feyzioğlu.
Kendisine kurulan kaset komplosunun üzerine bile gidemeyen
Baykal'ın son günlerde "denize dökme" sevincinden söz etmesi hayra
alamet değil. Son bir kez kader yüzüme güler mi diye laik tabana
"Beni görün" mesajı veriyor. Ama açık açık da ortaya çıkamıyor
çünkü kazanma şansı yok.
Delegelerin yüzde 90'ına yakını Alevi kökenli ve Baykal'a destek
vermeleri mümkün değil.
Tabii o delegeler de CHP'de yolun sonunun göründüğünün farkındalar
ve bu nedenle Baykal'vari isimler dışında bir arayış içindeler.
O isim Feyzioğlu da değil, ona göre Muharrem İnce daha şanslı.
Ancak CHP tabanı, onun da etkili, sürükleyici bir aktör olmadığını
ve olamayacağını biliyor. Bu yüzden "yeni bir isim" peşinde. İşte
CHP'yi bugünlerde hareketlendiren de bu talep. Bu gerçeği bilen
CHP'nin siyaset mühendisleri de hemen harekete geçmişler. Harekete
geçenler arasında, genel başkan yardımcıları Veli Ağbaba, Erdal
Aksünger ve CHP Milletvekili İlhan Cihaner adı öne çıkıyor.