FETÖ'nün devletin kılcal damarlarına sızdığı ve kamuoyunda
etkili olduğu dönemlerde önemli cinayetler dahil onlarca olayı
yönlendirdikleri tek tek ortaya çıkıyor.
Hrant Dink suikastıyla ilgili aHaber'de yayınlanan yeni jandarma
görüntüleri işin nasıl ustaca farklı yönlere çekildiğini açık açık
gösteriyor.
Geçmişin kirli sayfaları açıldıkça onlarca olayı yaptıkları ama
ustaca başkalarını suçladıkları görülüyor. FETÖ eski derin yapının
ya da Gladyo'nun yeni versiyonu gibi. Bunun en tipik ve siyaseti
dizayn edici olanı Baykal'ı koltuğundan eden komplo kasetiydi.
Kritik bir süreçte yapıldığı için direkt hükümetin zan altında
kalma ihtimali yüksekti. Öyle de oldu, hem Baykal devreden
çıkartıldı, hem hükümet zan altında kaldı hem de CHP'nin başına
daha kolay ilişki kurulabilecek ve yönlendirilecek bir isim ve ekip
getirildi.
İşin doğrusu o konjonktürde ya da daha sonraki yıllarda Baykal'ın
devre dışı kalması hükümetin çok da isteyeceği bir şey değildi. Ama
isteyen biri vardı: FETÖ. O günlerde kendilerini ustaca gizleseler
de, yönlendirme yapsalar da ortaya çıkan veriler ve ipuçları hep
FETÖ'cüleri işaret etti.
Komplonun hedefindeki siyasetçi Deniz Baykal'ın daha ilk günden
"Okyanus ötesi bu işin içinde değil" demesi kafaları karıştırsa da
algıyı değiştirmedi.
Onlara ilişkin güçlü şüphe vardı. O şüpheyi güçlendiren önemli bir
veriyi de bizzat o komplodan yararlanan CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu sundu.