Nihayet merak edilen Cumhurbaşkanı Erdoğan
ABD Başkanı Trump görüşmesi
gerçekleşti.
Günlerdir yürütülen negatif propagandaya rağmen, ortaya çıkan
fotoğraf hem ABD-Türkiye hem de iki liderin ilişkileri açısından
pozitifti.
Ne ABD Türkiye ile ilişkilerini koparmak istiyor ne de
Türkiye ABD ile... Bu bile son yıllarda Türkiye'yi zorlayan küresel
güç odakları açısından ciddi bir başarısızlık.
Türkiye'yi yalnızlaştırmak isteyen çevreler son ana kadar,
medya üzerinden inanılmaz bir algı operasyonu yürüttü.
İşin ilginç tarafı aynı kesimler ABD içinde
Trump'ı da kuşatmaya almış durumdalar. Trump seçimle geldi
ama hâlâ devlete hâkim değil. Pentagon'dan CIA'ye kadar müesses
nizamın tüm kurumları Trump'ı eski politikaları uygulamaya
zorlarken, gitmesi için de elinden geleni yapıyor.
İki liderin görüşmesi bu kuşatmanın gölgesinde yapıldı.
Görüşmeyi etkileyen bir gelişme de Erdoğan ABD'ye giderken
dünyanın yeni merkezinin kaydığı Hindistan, Çin ve
Rusyagörüşmeleriydi.
Yeni merkez, Doğu'da Türkiye, hem enerji koridoru olması, hem
de Pekin'i Londra'ya bağlayacak ve gelecekte ticaretin ana aksı
olan 'yeni ipek demiryolu' nedeniyle kilit ülke
durumunda.
Trump, söyledikleriyle, Türkiye'nin vermek istediği ve bir
anlamda rahmetli İsmet İnönü'nün daha 1964'te
söylediği "Yeni bir dünya kurulur Türkiye de orada yerini
alır" tezini hatırlatan mesaj aldığını gösterdi. Israrla
Türkiye'nin bölgesel ve küresel önemine vurgu yapması boşuna
değildi. Bu çerçeveden, henüz ayrıntıları tam ortaya çıkmasa da
sonuca bakıldığında üzerinde durulması gereken birkaç önemli nokta
var.
Birincisi Trump henüz devlette etkin olmasa da Türkiye ile
ilişkilerini geliştirmek istediğini Suriye'deki güvenli bölge
dahil, PYD ve FETÖ'ye ilişkin yaklaşımlarıyla Türkiye'ye yakın
durduğunu gösterdi.