Muhalefet partilerinden herhangi biri siyaset üretip anlamlı bir
farkla öne çıkmayınca, birbirlerine mahkûm olmaları kaçınılmaz.
Bırakın CHP'yi, İP bile HDP'ye öyle mahkûm ki, biri terörün yanına
konumlandırırken öteki övgüler düzmek zorunda kalıyor.
Çünkü asgari müştereklerde bile buluşma ihtimalleri yok.
Bu yüzden genel seçimin üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen ortaya bir
ittifak çıkmadı. Bunun yerine ne koydular? Zorlama "erken
seçim" veya uydurulmuş "güçlendirilmiş
parlamenter sistem" tartışması...
Üç yılın sonunda gelinen noktaya bakın, muhalefetteki 6 siyasi
parti daha yeni bir araya gelip güçlendirilmiş parlamenter sistemi
tartışıyor. Yani ellerinde netleşmiş bir metin bile yok.
Düşünsenize 100 yaşıyla övünen CHP bile hâlâ ülkenin nasıl bir
siyasal sistemle yönetilmesi gerektiğini ortaya koymuş değil.
SİSTEMİN SAHİBİ CHP
Çünkü CHP'nin hiçbir zaman böyle bir derdi olmadı. Bugün şikâyet
ediyor gibi göründükleri o eski ucube "vesayet"
sisteminin kurucusu, Kılıçdaroğlu'nun deyimiyle bizzat
"CEHAPE zihniyeti"ydi.
Geçmişte...