CHP'nin ve doğal olarak Altılı Masa'nın payandası olan HDP, 14
Mayıs seçiminde bırakın beklentilerini gerçekleştirmeyi, alması
gereken normal oyu bile alamayarak derin bir hayal kırıklığı
yaşadı. Dahası ikinci turda Kılıçdaroğlu'nun Zafer
Partisi'yle yaptığı protokole rağmen HDP'nin oy vermesi bugünkü eş
genel başkan Tuncer Bakırhan'ın
deyimiyle tarihe de "utanç
belgesi" olarak geçti.
Ama hakkını teslim edelim; CHP ve İyi Parti'yle kıyaslanınca bu
ağır utançtan en hızlı geri dönen de HDP oldu. Özeleştiri yaptı,
eski yöneticilerini de görevden aldı. Bu arada yasal zorunluluk
olarak partinin ismi de değiştirildi. Önce HEDEP yaptılar, sonra
"DEM"de karar kıldılar. Tesadüf mü bilemem ama DEM
ismi, ister istemez dikkat çekti. Demokrasinin "dem"i diyenler de
oldu, Alevi kültüründeki "Dem"e işaret edenler de.
Bilinenin aksine Alevi kültüründe "dem", "olgunlaşma,
sakin ve oturaklı olma" hâlidir.
Mevcut siyasete ne kadar yansır bilemem ama son dönemde HDP
siyasetinde yaşanan savrulmalar ciddi bir
"olgunlaşma"...