ABD'de Trump'la bürokrasi arasındaki kirli iktidar savaşından en
çok etkilenen ülke Türkiye... İki ülke arasında sorun var ama son
dönemde yaşanan gerginlikler, kirli iktidar savaşı yüzünden
istenmeyen noktalara bile vardı.
En son yaşanan vize krizi tam da bu yüzden çığırından çıktı.
ABD'nin PKK-PYD hattıyla yoğun ilişkisinde de bu kavganın etkisi
var. Ama en derin kriz, FETÖ konusunda yaşanıyor. ABD tarafı,
bırakın FETÖ elebaşına yönelik bir adım atmayı, tam aksine Rıza
Sarraf'tan, Mike Flynn olayına, hatta Cumhurbaşkanı'nın
korumalarına yönelik davaya kadar çok saldırgan bir tutum aldı.
Bu durumun kısa sürede değişme ihtimali de görünmüyor. Ama yeni bir
hareketlenme var. Bunun ipuçlarını da birkaç gün önce Columbia
Üniversitesi'nin öğretim üyelerinden Prof. Abraham Wagner'in
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'le ilgili
yazdığı yazıda veriliyor.
Görevden alınan Mike Flynn'in seçim günü yazdığı yazıdan önce ve
sonra ABD'de FETÖ'ye yönelik ilk kez böyle etkili bir yazı kaleme
alınıyor.
Sabah'ta da yayınlanan bu yazı önemli çünkü yazan ABD'nin en etkili
isimlerinden Prof. Abraham Wagner'e ait. Wagner, Columbia
Üniversitesi Hukuk Fakültesi Terörizm Araştırmaları Merkezi'nin en
etkili ismi... Bush'a danışmanlık yapan, Trump'ın da geçici
bakanlar kurulunda yer alan bir isim.
Wagner, Washington Times gibi ağırlıkla cumhuriyetçilerin okuduğu
etkili bir gazetede "Fetullah Gülen: Dindar bir Müslüman mı,
radikal bir İslamcı mı?" başlıklı makalesinde Türkiye'nin tezine
ciddi bir destek veriyor. Yazısında, Amerikan medyasını da konunun
özünü oluşturan "Gülen'in yolsuzluk ve radikallik geçmişini"
unutmakla suçluyor.
FETÖ elebaşının sicilinin dikkatle incelenmesi ve konunun
diplomatik krizin gölgesinde kalmamasını isteyen Wagner, Gülen'in,
WikiLeaks tarafından ortaya çıkarılan ABD Dışişleri Bakanlığı
maillerine göre, 2003'ten bu yana yakından izlendiğini ve "ılımlı
mesajlarında daha şeytani ve radikal gündemini gizleyen radikal bir
İslamcı" olarak tanımlandığını hatırlatıyor.
Wagner Gülen'in ABD'deki okullarından da söz ediyor. Çok sayıda
eyalette faaliyet gösteren o okulların ciddi yasadışı mali
faaliyetler ve üçkâğıtçılıkla suçlandığını ve neden federal
soruşturma konusu yapılmadığını seslendiriyor.
Wagner'in, belki de en dikkat çekici uyarısı 15 Temmuz darbe
girişimiyle ilgili.
Türkiye'nin bu darbenin FETÖ tarafından planladığına dair sağlam
kanıtlar sunduğunu ve Gülen'in iade edilmesi gerektiğini
hatırlatıyor.
Trump yönetiminin, hem FBI ve diğer güvenlik birimlerinin hem de
Türkiye'nin bu "hain adam" hakkında topladığı kanıtları ciddiye
alması gerektiğini söylüyor.
Bu noktada Wagner, ABD'de Flynn'le ilişkisi nedeniyle suçlanan Türk
işadamı Ekim Alptekin'den de söz ediyor.
İşadamı Alptekin'in Flynn için yaptığı ve FETÖ'nün ABD için de
tehlikeli ve uluslararası suç örgütü olduğuna ilişkin bilgilerin
önemli olduğuna dikkat çekiyor ve makalesini şu tespitle
sonlandırıyor:
"Gülen'in iadesi konusu, Türkiye'nin ABD'nin vazgeçilmez bir dostu
ve müttefiki, aynı zamanda da dünyanın çok hassas bir bölgesindeki
NATO üyesi olduğu dikkate alınarak değerlendirilmeli. Fetullah
Gülen, artık memleketine giderek yaptıklarının bedelini ödemeli ve
hak ettiği şekilde adalete hesap vermeli."