FETÖ'nün devlet ve toplum hayatımızda nasıl bir tahribata yol
açtığının ne yazık ki tam farkında değiliz.
Bazıları hala inanmasa da gerçek çok ürkütücü... Özellikle son 10
yılda neredeyse yaşadığımız her kritik olayda FETÖ var. Öyle kirli
bir yapı ki, toplumun sinir uçlarına dokunan, harekete geçiren,
düşmanlık üreten onlarca operasyonu sanki o değil de başkası
yaptı.
Toplumun bir kesimine düşmanlık kumpası kurarken, öteki kesimi
yanına aldı. Birini itibarsızlaştırırken, ötekinin zaafından
yararlandı.
Ergenekon'dan Balyoz'a darbecilerle yüzleşme sürecinden daha sonra
yaşanan 7 Şubat'tan 17-25 Aralık darbesine, bütün kumpaslarda
iktidarla muhalefeti birbirine düşürmeyi başardı. 2010'da CHP
siyasetini kaset komplosuyla dizayn ederek Deniz Baykal'ı
koltuğundan etmesine rağmen, ne CHP ne Baykal, dönüp FETÖ'ye tek
kelime bile etmedi, edemedi.
Ama daha vahimi PKK-HDP hattında yaşandı. Hükümetin, şiddeti,
siyasetten uzaklaştırmak için devreye soktuğu çözüm girişimlerini
hep bu kirli yapı ustaca sabote etti.
Habur girişiminin engellenmesi, Oslo sürecinin sızdırılması bir
yana 28 Aralık 2011 akşamı çok daha vahim bir tezgah yaşandı.
Uludere sınırında kaçakçılık yaparken terörist denilerek 34 Kürt,
Türk Hava Kuvvetleri uçakları tarafından bombalanarak öldürüldü.
Dehşet vericiydi ve iki toplum arasına derin düşmanlık eken kirli
bir operasyondu.
Operasyon olduğu, 15 Temmuz darbe ve işgal girişimine 2. Ordu
içindeki FETÖ'cü yapılanmanın destek vermesiyle açığa çıktı. Ama
ilginç olanı, bu gerçeğin 15 Temmuz'dan çok önce dile getirilmesine
rağmen HDP yöneticilerinin görmek istememesiydi. O gerçeği dile
getirenlerden biri de Öcalan'dı... Bakın, 9 Ocak 2015'te kendisiyle
görüşmeye gelenlere ne diyor:
"Küresel sistem. CIA, Gladyo var. MİT'in müzakere kanadını
havaya uçurmaya çalışıyorlar. Ben paralel devleti anlayın
diye bir savaş yürüttüm. Roboski, 9 Ocak, on bin kişilik
KCKtutuklamalarının bunların işi olduğunu söylüyorum."
4 Şubat 2015'te de şunları söylüyor: "Çözüm süreci
karşıtları iş başındadır."
Aynı görüşmede çok daha kapsamlı şu tespiti
yapıyor: "Provokasyonun arkasındaki gücü bulmak lazım.
Roboski, Paris, 6-7 Ekim ve benzeri, bunların hepsi MİT'e
yıkılmakisteniyor. Bunların hepsini cemaat yapıyor."