FETÖ lideri Fetullah Gülen'in Kanada'ya kaçacağı iddiası aslında
2015'ten beri konuşulan ve gündemde olan bir konu. Bir süre önce
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın açıklamasıyla tekrar gündeme geldi.
Bakan Bozdağ, birkaç seçenekten biri olarak Kanada'ya kaçacağına ve
bir çiftlik aldığına dikkat çekiyor ve şöyle diyordu:
"Kanada'nın hukuki statüsü biraz farklı ve Türkiye ile Kanada
arasında bu anlamda bir anlaşma da yok. O yüzden orayı biraz daha
tercih ediyorlar. Şu anda bunlar istihbarat. Başka ülkelerde de bir
arayış var."
Aslında Kanada, uzun yıllardan beri FETÖ liderinin kapsama alanında
olan bir ülke. Yapıyı iyi bilinler, FETÖ liderinin uzun yıllardır
Kanada'ya "cankurtaran adası" olarak baktığını söylüyor. Bir
anlamda yapının rahat nefes alacağı yer gözüyle bakılıyor. Bunda
Kanada'nın göçmenlere fırsat sunması, sosyal olanaklarının güçlü
olması kadar ABD'ye yakınlığının da etkisi var. Kısaca FETÖ
Kanada'ya uzun zamandır ikinci adres olarak bakıyor.
Bu ülkeyle ilişkileri de İsmail Büyükçelebi'nin yürüttüğü
biliniyor. 2009'da THY, Kanada'ya ilk uçuşunu yaptığında Toronto'ya
gitmiş ve o dönem çok konuşulan Tuncay Güney'le görüşmüştüm. O
gezide bir gerçeği daha gördüm, FETÖ Kanada'da bir hayli
etkili.
Önemli şehirlerinde ilk, orta ve lise eğitimi veren Nil Academy
adında bir okulları var. Gerçi 17-25 Aralık darbesinden sonra
oradaki Türkler ağırlıkla çocuklarını bu okullardan çekmişler ama
FETÖ yine de etkili. Özellikle de diğer Müslüman halklar üzerinde.
Bir de Türkiye'deki Kürt sorunu bahane edilerek PKK'lılara kolay
göçmen statüsü alınmasında FETÖ katkısından söz ediliyor. Tüm bu
çalışmaları da Toronto'da büyük organizasyonlar yapan Turkish
Canadian Chamber Of Commerce isimli merkez yapıyor.