FETÖ'ye karşı içeride yürütülen çok yönlü mücadelede önemli
adımlar atıldı ama henüz istenen noktaya gelinmiş değil. Çünkü
devletin neresine dokunulsa, oradan devasa bir kirli yapı
çıkıyor.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu karşılaşılan bu dehşet tablosunu
şöyle özetliyor:
"FETÖ ile ilgili bizim bildiğimizi bilseniz uyuyamazsınız."
İçeride karşılaşılan bu vahim tablonun bir benzeri FETÖ'nün okullar
üzerinden örgütlendiği yabancı ülkelerde de var. O ülkelerde
(küresel istihbarat desteği bir yana) FETÖ örgütlenmesini hâlâ TC
vatandaşları, soydaş topluluklar ve Müslüman sosyoloji üzerinden
yürütüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan uzun zamandır bu örgütlenmenin nasıl
tehlikeli olduğunu o devletlere anlatmaya çalışıyor ama bu
mücadelenin artık tabana yayılması gerekiyor. Bu açıdan doğru
yönetilmesi koşuluyla Maarif Vakfı önemli bir adım oldu. Ancak
yetmez.
Sivil toplumun ve özel eğitim kurumlarının da devreye girmesi
gerekiyor. Bazı ülkelerde okullar kapatılsa da gittiğimiz ve
izlemeye çalıştığımız çok sayıda ülkede, Güney Afrika'dan
Belçika'ya Kırgızistan'dan Bosna Hersek'e, her yerde FETÖ hâlâ
varlığını sürdürüyor ve bunu da Türk vatandaşları ve Müslüman
sosyoloji üzerinden yapıyor.
Ve sanki Türkiye'de kanlı bir darbe girişimine kalkışmamışlar gibi
çalışmalarını sürdürüyor.