Başta CHP olmak üzere eski ve yeni bütün muhalefet partileri,
uzun süredir Suriyeli mülteciler üzerinden akla hayale gelmeyen
yalanlar ve ırkçılığa varacak yaklaşımlarla sert bir muhalefet
yürütüyor. Halk, birkaç seçimde bu iftiraları ciddiye almadığını
gösterdiği halde muhalefet bu ırkçı dilden vazgeçmedi.
Yalanlara da ırkçı yaklaşımlara da devam etti. Hâlâ Suriyelilerin
devletten maaş aldığı, üniversitelere sınavsız girdiği,
hastanelerde bedava muayene edildiği yalanını sürdüren siyasi
aktörler var.
Onlar şimdi hedefe Afganistanlıları koymuşlar.
Nefretin altyapısını da muhalefetin besleme medyası,
"İktidar göçü yönetemiyor, her yanı
Afganistanlılar sardı" kara propagandasıyla yapıyor.
Oysa göç meselesi sadece bizim çevremizde, coğrafyamızda
yaşanmıyor, dünyanın birçok bölgesinde yaşanıyor ve küresel
adaletsizliğin bir ürünü. Ülkeler arasındaki mevcut gelir
adaletsizliği sürdükçe de göç kaçınılmaz.
Ama daha vahim olanı ve başta Türkiye olmak üzere birçok ülkeyi
asıl tehdit eden, ABD'nin işgali veya müdahalesi sonucu iç
savaşların yarattığı göç dalgası.
Bugün Türkiye'nin önünde, ABD'nin Afganistan'la başlayan,
Irak...