Türkiye, son 5 yılda savunmadan bilişime birçok alanda başka
ülkelere muhtaç olmayı ve bize nasıl bedeller ödettiğini bizzat
yaşayarak gördü.
Şimdi yeni bir yolculuğa çıkıyor. Yol haritamız da belli; "milli ve
yerli" olmak... Bu siyasal çizgiyi en somut biçimde savunma
sanayiindeki gelişmeler bize gösterdi. Müttefiklerimiz bırakın
uçağı, tankı, insansız hava aracını hatta tabancayı bile vermedi.
Eğer son birkaç yılda Türkiye bu alana yatırım yapmasaydı bugün ne
içeride ne de dışarıda terörle mücadeleyi böylesine başarılı
yürütemezdi.
Bu tehdidi bugüne kadar yaşadık daha da yaşayacağız. Özellikle de
küresel dünyayı yeniden şekillendiren yazılım ve bilişim
alanında... Sabah'ın Ekonomi Müdürü Şeref Oğuz, sık sık köşesinde
bu konuyu işliyor ve "Bize küresel düşünen, yöresel davranan ve
töresel yaşayan yazılımlar gerek..." diyor. Çünkü en son iş yazılım
tekelini elinde tutan Alman teknoloji devi SAP'ın şu tehdidine
kadar vardı: "İran'la iş yaparsan SAP kullanamazsın" Benzer bir
şeyi Microsoft da yaptı.
Türkiye bu tehdit altında egemenliğini sürdüremeyeceği gibi
dünyanın en büyük on ekonomisi arasına da giremez.
Hele her yıl yazılım için dışarıya yaklaşık 30 milyar dolar para
ödeyerek hiç yapamaz.
Devlet bunu aşmak için ciddi bir çaba harcıyor ama yetmez. İki
alanda güçlü bir kampanyaya ihtiyaç var; yerli yatırımcıları
harekete geçirmek ve beyin göçünü geri döndürmek.
Bir rakam var mı bilmiyorum ama dünyanın birçok merkezinde
özellikle de ABD'de yetişmiş onlarca insanımız olduğundan
eminim.
Bu pazar sizi, bir gün ülkeme döneceğim hayaliyle yaşayanlardan
sadece biriyle, Hale Dönertaşlı'yla tanıştırmak istiyorum.
İyi bir eğitim aldıktan sonra 2003 yılından itibaren ABD'de çeşitli
dallarda mühendis olarak çalışan Dönertaşlı, 2010 yılında dünyanın
en önemli teknoloji şirketi Google'da Network Mühendisi olarak
görev aldı. Google'ın savunma sanayiinde kullanılmak üzere
tasarlanan SDN ağlarının ( Software Defined Networks - Yazılım
Tanımlı Bilgisayar Ağları) ilk kurucularından. Dünyaca önemli 46
projeyi yönetti. Ve Google'ın B4, Jupiter ve TI ödüllerini aldı.
2011 yılında yılın iş insanı seçildi.
Şimdi gelelim bu başarılı insanı bu köşeye taşıyan özlemine...
Aslında beyninin içinde hep vardı o özlem: "Silikon Vadisi'ni
Türkiye'ye taşımak..." Bu hayalin bir parçası da üzerinde çalıştığı
ve doktora tezi olarak yazdığı savunma sanayii ile ilgili projeyi
Türkiye'de gerçekleştirmek.
Şöyle diyor: "Şu an savunma sanayiinde kullanılmak amacı ile
tasarlanan SDN teknolojisinin son sürümü üzerinde çalışıyorum. Bu
mimariyi ülkeme taşımak ve burada Türk gençleriyle hayata geçirmek,
onlara emanet etmek istiyorum."