Koalisyon görüşmeleri henüz başlamadı ama zor geçeceği çok açık. Daha çok konuşacağız gibi. Bugün sizi, biraz bu görüşmelerden uzaklaştırıp müzik dünyasına götürmek istiyorum.
O dünyada da kuşkusuz inişler, çıkışlar, sıkıntılar var ama çok güzel başarılar da var. Adını duydunuz mu bilmiyorum, Utar Artun diye genç bir müzisyen var. Henüz 28 yaşında. O yaşa inanılmaz başarılar sığdıran bir adam. Ben onu sevgili dostum Yavuz Bingölaracılığıyla tanıdım. En son Öykü Gürman'ın Rüya Bitti albümünde Kal Sene Kurban şarkısının düzenlemesini dinlemiştim. Utar'ın babası da Bingöl'le çalışan ünlü müzisyenMete Artun.
Hakkında basında yazılmış fazla bir bilgi yok. Kendi sitesinde şöyle tanıtılıyor: "Besteci, Aranjör, film müziği prodüktörü, caz piyanisti ve perküsyonist." Ankara doğumlu, Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı Vurmalı Çalgılar bölümü mezunu. Okulu ikinci, bölümünü ise birincilikle bitirmiş.
Sonrası bütünüyle müziğe adanmış bir hayat. Sadece Türkiye'nin dört bir yanında değil, dünyanın dört bir yanında konserler veren bir genç adam. 2009'da Berklee College of Music'in yapmış olduğu dünya seçmelerinin Paris ayağına katılınca bambaşka bir yolculuğa çıkmış Utar Artun. Dünyanın en önemli müzik okuluna burslu olarak kabul edilmek elbette büyük başarı... 6 yıldır orada okuyor ve çalışıyor. Bu kısa sürede müzik dünyasının basamaklarını hızla çıktı ve Arif Mardin, Brain Oliver Memorial gibi önemli ödüllerin de aralarında bulunduğu sayısız ödül aldı. Dünyanın en ünlü müzisyenleriyle çalışma fırsatı buldu.