ABD'nin başını çektiği küresel güçler, Türkiye'ye yönelik hesaplarını geçmişte biraz gizli saklı yapsalar da artık saklamıyorlar.
Soğuk Savaş döneminde komünizm öcüsüyle iç kargaşa yaratıp darbeleri destekleyen, Kıbrıs çıkarmasını bahane edip silah ambargosu koyan ABD ve Avrupa, artık "bahane" aramıyor. Terör örgütü ilan ettiği PKK-YPG'yi destekliyor, FETÖ'ye kucak açıyor, "Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'taki haklarınızdan feragat edin, Suriye ve Libya'dan çekilin" diyor... Patriot satmadığı gibi Deli Dumrul misali F-35 için verilen paralara da el koyuyor.
Peki, bütün bunları yapan küresel güçler, ekonomiyi kendi haline bırakır mı? Mümkün değil, asıl dertleri ekonomi. Yapısal sorunlara ve pandeminin getirdiği küresel sıkışmaya rağmen ekonomisi ayağa kalkan bir Türkiye var ve küreselcilerin en büyük derdi de bu Türkiye'nin kontrolden çıkma olasılığı...
Bu yüzden Türkiye'nin faiz-dolar sarmalından çıkmaması gerekiyor. Bu yüzden içerideki ve dışarıdaki "ekonomik tetikçileri" harekete geçirilmiş durumda.
Doğrusu 1950'den sonra sürüklendiğimiz bu kısırdöngü ilk kez...