Rahmetli Turgut Özal'a kadar siyaset, bu
ülkenin dindarlarını, azınlıklarını görmezden geldi, Kürt'e Kürt,
Alevi'ye Alevi demekten korktu, darbelere karşı çıkamadı. Doğal
olarak korktuğu sorunları çözmek için de adım atmadı, atamadı.
Nihayet AK Parti iktidarıyla Türkiye siyasi ve toplumsal bu derin
sorunlarıyla yüzleşmeye başladı. Belki bu tür sorunlar tam olarak
çözülemedi ama farkına varıldı.
Şimdi ise yepyeni ve benzer bir yüzleşmenin eşiğindeyiz. Bu kez,
ekonomi ve emperyalizmin kurumları eksenli bir yüzleşme ile karşı
karşıyayız.
Kısaca, geçmişte adına emperyalizm, bugün ise "üst
akıl" dediğimiz bu dış faktörle "ekonomi"
üzerinden bir hesaplaşma yaşanıyor.
Üst akıl, geçmişte kendisini gizleyerek operasyon yaparken, artık
kendisini gizlemiyor, açık açık Türkiye'de iktidarı
değiştireceğini, FETÖ ve PKK gibi terör örgütlerine destek
vereceğini söylüyor. Garip olansa bu gerçeği içerideki muhalefetin
ve muhalefetin gölgesinde siyasetin rotasını değiştiren aydınların
görmek istememesi...
"Nerede bu dış güçler?" diyen siyasetçi de var,
"Bırakın artık şu dış
güçler...