Küresel güçlerin ikinci CHP operasyonu için düğmeye basmalarında
tuhaf bir durum var. Geçmişte CHP'liler nasıl bir kumpasa
düştüklerini anlayamamıştı ama şimdi göz göre göre ABD ve diğer
küresel güçler Erdoğan'ı değiştirmek istediklerini açık açık
söylüyor ve gereğini de yapıyorlar...
Baksanıza İngiliz Büyükelçi'nin İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'yla
"kalkan muhabbeti" bitmeden, yeni ABD Ankara Büyükelçisi ayağının
tozuyla soluğu İstanbul'da alıyor.
Tamam, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na ve İstanbul
sermayesine işaret veriyorlar ama bu kadar göstere göstere
yapmalarında bir tuhaflık var. Sanki
CHP'liler de işin içinde.
İşin garip tarafı, Kılıçdaroğlu'nun kral dairesi tercihi de bu
siyasetin bir uzantısı gibi. Düşünsenize, israf ve yoksulluk
üzerinden siyaset yapan bir siyasi aktör, aklını peynir ekmekle
yememişse kral dairesinden mesaj verir mi?
Büyük ihtimalle o fotoğrafları bile gençlik kolları üzerinden
Kılıçdaroğlu'nun ekibi sızdırdı. Herhalde ABD bağlantılı 14'üncü
katın yeni stratejisi bu.
Mesele iki aktörün de tartışılmasını sağlamak ve gündem olmak.
Çünkü büyükelçilerin de işaret ettiği gibi İmamoğlu'nun adaylığı
giderek netleşiyor. CHP'nin MYK'sı bile artık çoğunlukla
Ekremci...
Sadece şu örnek bile yeterli. Kılıçdaroğlu "Sembolik bir aday
olacak" derken yardımcısı Muharrem Erkek tam tersini söylüyor:
"Sembolik bir adayla bu kritik seçime gidilmesi asla söz konusu
değildir."
En ateşli Kılıçdaroğlu savunucusu Özgür Özel bile son günlerde
çark etti.
Kısaca sadece medyada değil, CHP içinde de Kılıçdaroğlu karşıtları
yani Ekremciler önde. İmamoğlu'nun İstanbul'a proje üretmemesi, kar
fırtınasında İstanbulluları ortada bırakıp İngiliz Büyükelçi'ye
koşması CHP'li aktörlerin umurunda bile değil.
Başından beri söylüyorum, bu tablo da doğruluyor, Kılıçdaroğlu aday
yapılmayacak. Kılıçdaroğlu, küresel güçlerin işaretini görmeyecek
kadar da saf değil. Ama o da bilerek, tahrip siyasetiyle alan
temizliği yapıyor ve bir umut aklından da şöyle geçiriyor:
"İşi buraya kadar ben getirdim, kimi koysak kazanıyorsak neden ben
olmayayım..."