Başbakan Ahmet Davutoğlu önce CHP, dün de MHP Genel
Başkanı Devlet Bahçeli ile görüştü. Bu tür görüşmeler
elbette siyasi diyalog açısından gerekli. Ancak, Türkiye'nin çok
daha fazlasına ihtiyacı var. Çünkü içeride ve dışarıda derin bir
dönüşümün eşiğindeyiz.
Peki, böyle bir zeminde iktidara destek verecek bir muhalefet
partisi var mı? Türkiye'nin en önemli meselesi bu. Muhalefet
partileri ne yazık ki, bu döneme de ağırlıkla AK Parti karşıtlığı
üzerinden bakıyor ve destek değil daha çok köstek olma
derdinde.
Yeni anayasaya bakışları da farklı değil. Daha görüşmeler
başlamadan kırmızı kartlar uçuşmaya başladı: "İlk 4 maddeye
dokundurtmayız. Başkanlık önerisiyle gelirlerse gelmesinler."
Bir kere bu yaklaşım, siyasi partilerin varlık nedeniyle çelişiyor.
Partilerin asli işlevi "müzakere" yapmak değil mi? Bu tavrıyla CHP
de MHP de 1921 Anayasası'nı yapan atalarının çok gerisine düşüyor.
İlk 4 maddeyi ele alalım. 2015 Türkiye'sinde kimsenin cumhuriyetle,
sosyal hukuk devletiyle bir derdi yok. Ama ikinci maddede yer alan
"Atatürk milliyetçiliğine bağlı" ve üçüncü maddedeki "Devletin dili
Türkçedir" yaklaşımı işi dar bir alana hapsediyor. Bu tam 12
Eylül'ün darbeci asker mantığı. Hani 12 Eylül'ün tüm izleri
silinecekti?