İster bir parti başkanı, ister eski genelkurmay başkanı, ister eski bir kültür bakanı veya bir gazeteci olsun sonuç değişmiyor, mutlaka düşünce dünyalarını şekillendiren "tepeden inmeci" yaklaşım küt diye açığa çıkıyor. Dayanamıyorlar, bir yerde "arıza" veriyor.
Ya halka hakaret ediyorlar ya "seçimle veya başka bir yolla" diyerek darbe tehdidi yapıyorlar ya içlerine sindiremedikleri başörtüsünü "soruna" dönüştürmek istiyorlar ya da ordu darbe yapamaz diye üzülüp iktidarı bitirecek "doğal felaket" bekliyorlar.
Onlarca benzer örnek vermek mümkün. Bunun son örneğini eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ verdi. Başbuğ, 60 darbesine giden süreci anlatırken şöyle diyor...