Geçmişte siyasi aktörler bir gerçeğin halka ulaşmaması için eğip büker, başka bir yerinden bakarak görmezden gelirlerdi. En azından açık açık yalan söylemezlerdi. Şimdi bırakın eğip bükmeyi, yalanın bini bir para. Tam "post truth" çağı... Yalanları ortaya çıktığı halde bile birçok siyasetçi bana mısın demiyor, hatta ortalıkta "kahraman" gibi dolaşıyor.
Bu türün en tipiklerinden biri de İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu...
Önceki gün İmamoğlu'nun bir davası vardı. Dava ertelendi ama o gün adliye koridorları kelli felli siyasetçilerin siyasi yalanlarıyla çınlayıp durdu. Engin Altay, Seyit Torun gibi CHP'nin ağır topları, "İktidarın, siyasi rakiplerini yargı yoluyla baskı altına aldığını" söyleyip durdu.
Peki, İmamoğlu'nun yargılandığı dava ne davasıydı da muhalif siyasetçiler baskı altına alınıyordu?
Şu çok net: Söz konusu dava siyasi bir dava değildi ve İmamoğlu da siyasi görüşleri nedeniyle yargılanmıyordu. Neyle yargılanıyordu biliyor musunuz?
"Yüksek Seçim Kurulu üyelerine...