CHP tüzük kurultayına gidiyor ama kimsenin kurultaydan bir
beklentisi yok. En demokratik tüzük bile yapılsa fark etmeyecek.
Çünkü siyasi gidişatı tüzük değil her biri bir baş çeken siyasi
aktörler arasındaki mücadele belirleyecek.
Peki bu mücadele nasıl seyredecek? Bu noktada herkesin merak
ettiği, tıpkı 90'lı yıllara damgasını vuran rahmetli Erbakan'ın o
çok tartışılan sözü gibi bu mücadelenin; "kanlı mı
kansız mı olacak?" sorusu.
CHP içinden gelen haberler pek de "kansız"
geçmeyeceğini gösteriyor. Dışarıdan birilerinin el atmasına gerek
yok, hesaplaşma içeride başlamış ve kılıçlar çekilmiş durumda.
Kılıçdaroğlu-Özel, Özel-İmamoğlu ve İmamoğlu-Mansur Yavaş kavgası
bütün haşmetiyle başlamış ve daha da derinleşerek sürecek.
Bir anlamda Altı Masa'nın CHP içi versiyonuyla yani 4'lüsüyla karşı
karşıyayız.
İlk kılıcı Kılıçdaroğlu Özel'e karşı çekti. Kılıçdaroğlu'nun,
çiçeği burnunda yeni başkan Özgür Özel'i nasıl sıkıştırdığını
aylardır izliyoruz. Eli ayağına dolaştığı için ne yerel seçim
sonrası söylediklerine sahip çıkabildi ne de AK Parti ile kurmaya
çalıştığı normalleşmeyi sürdürebildi.
Hatta öyle rezil...