Dün yazdım, Kılıçdaroğlu-İmamoğlu kavgası henüz
bitmiş değil. CHP içindeki "Kemalciler" sevinç
çığlıkları atarak "Ekrem teslim
oldu" dese de öyle olmadığını bizzat İmamoğlu'nun
kendisi söylüyor.
Çok değil birkaç gün önce İmamoğlu, Habertürk
televizyonunda uzun uzun az tatil yaptığından yakındı, neden
"temel atmama" törenleri yaptığını anlattı.
Sürekli seçim kaybeden, lider yetiştirmekte çaresiz bir sosyoloji
olmasa, eminim bir siyasi aktör olarak kimse dönüp yüzüne bakmaz.
Ortada bir ideolojik eksen ve siyasi perspektifi olmadığı için de
bir yerden girip başka bir yerden çıkabiliyor. Tam bir
"post truth" siyasetçi profili...
Yaptığı ses getiren bir icraat olmadığı için de sözü eninde sonunda
yenilenen İstanbul seçimlerine getiriyor. Fakat öyle bir siyasi dil
kullanıyor ki, insan ister istemez; "Bunu ancak
Gladyo'nun yerli ayağı yapar" diye düşünmeden
edemiyor. Tıpkı sevgili Salih Tuna'nın dediği
gibi, hiç bağlamı yokken bakın ne diyor:
"Sünni bir ailenin
çocuğuyum."...