Yakın tarihimizde büyük siyasi başarılara imza atan, yüzde
50'ler üzerinde oy alan liderler bile böylesine kibirli bir dil
kullanmadı. Öyle kibirli ki, kendisini "siyaset mühendisliği" ile
İstanbul'a başkan yapan Kemal Kılıçdaroğlu'nu ekarte etmek
için yapmadığı numara kalmadı. Yüzüne gözüne bulaştırdığı son
Karadeniz gezisi sonrası kendisini biraz eleştiren seçmenlerine
bile "Vız gelir tırıs gider" diye meydan okudu.
Aynı kibirle, şimdi arkasında yüzde 52 halk desteği
olan Başkan Erdoğan'a karşı ölçüsüz konuşuyor:
"Kimsiniz siz? Günün sonunda bir avuç insansınız. Biz, size 85
milyondan bahsediyoruz. Biz, size 16 milyon
insanımızdan bahsediyoruz."
Allah Allah, arkasında 26 milyon oy olan bir siyasi lider bile
böyle hadsiz bir dil kullanmadı... Ama o, o kadar pervasız
ki "siyaset mühendisliği" ile HDP'ye taviz
verilerek, İyi Parti'ye boyun eğilerek elde edilen 4.5
milyon oyu kendi başarısı sayıyor ve kendisini
dev aynasında görüyor.
Kibriyle markalaşan "proje başkan" Ekrem İmamoğlu'ndan
söz ediyorum. Doğal bir siyasi mücadeleyle gelmediği için de daha
ilk çıktığı cumhurbaşkanlığı yolculuğunu yüzüne gözüne bulaştırdı.
Yaptıklarının arkasında duramadı. Sözcü yaptığı kankasını bile
görevinden almak zorunda kaldı. Kibirli meydan okumalarla kendini
seçmenleri nezdinde bile rezil etti.
Şimdi de fırsat bulduğu her mecrada Kılıçdaroğlu'na selam
yollamayı ihmal etmiyor, geri adım attığını duyurmak için de
kıvranıp duruyor. Son mesajına bakın: