Seçim sürecine girildi ya, artık açık açık operasyon timleri de
harekete geçti. Kirli oyunun başrolünde de tanıdık bir isim var;
aylardır ırkçı fikirleriyle toplumu kışkırtan Ümit Özdağ...
Ramazan ayında da boş durmadı, sponsoru olduğunu
söylediği "Sessiz İstila" filmini de piyasa sürdü.
Hayali bir tezle sadece toplumu kışkırtmak için devreye sokulmuş
pespaye bir film bu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu,
gerçeklerle ilgisi olmayan filme sert tepki verdi:
"Piyasaya sürülen 'Sessiz İstila' bir edepsizliktir, bir
yalandır. Sosyal medya üzerinden toplumu tahrik eden ve
direkt hükümeti hedef alan saldırıyla karşı
karşıyayız. Bot hesaplarla kamuoyu
oluşturmaya çalışılıyor."
Bu filmle Türk toplumu kışkırtılarak Suriyeli sığınmacılara
tepki göstermesi isteniyor. Bu konuda yalnız da değiller.
Başta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olmak
üzere birçok siyasi aktör de bu kirli alanda siyaset
yapmayı Özdağ'a
kaptırmamak için "yalan" üzerine yalan söylemekten
çekinmiyor. Onların amacı da farklı değil; Türkiye'yi sığınmacılar
üzerinden kaosa sürüklemek.
İşte İçişleri Bakanı Soylu, bu kirli tuzağı gördüğü için isyan
etti ve Özdağ'ın siyasi rolünü tarif etti:
"Soros çocuğudur ve operasyon çocuğudur. İstihbarat elemanı
olduğu apaçık bellidir."
Aslında işin arka planında siyasi aktörleri de kullanan
küresel bir operasyon var. Dikkatinizi çekmiştir, bir süre
önce Başkan Erdoğan 1 milyon Suriyeli sığınmacının
güvenli bölgeye taşınacağını, bunun için 8 aşamalı bir plan
hazırlandığını söyledi. Ortalık büyük oranda bu planın
sızmasından sonra karıştı. Çünkü bu plan ve yeni bölge
politikası, sadece Esad'ı ve PKK'yı değil, hatta
onlardan daha fazla ABD ve İngiltere'yi
rahatsız etti.
Tıpkı "Çözüm Süreci" gibi Türkiye'nin göçmen meselesini
çözmesini, özellikle 100 yıl önce bölgeyi dizayn eden İngilizler
istemedi.
Bakan Soylu, TGRT'ye yaptığı açıklamada bu gerçeği şu sözlerle
dile