İyi Parti'nin siyaset yolculuğu başladı ama asıl merak edilen
nasıl süreceği. Bilinçli bir tercih mi yoksa bir siyaset
mühendisliği ürünü mü bilemem ama bir Akşener partisiyle karşı
karşıyayız. Sokaktan bakıldığında görünen bu... Oy alması da
almaması da Akşener'in performansına bağlı. Ancak daha o sınav
başlamadan, partiye klasik siyaset hastalığı "hizipçilik" virüsü
bulaşmış durumda.
Kamuoyunda pek üzerinde durulmadı ama parti daha genel merkezini
açmadan ilk firesini verdi. Kurucular ve Genel İdare Kurulu üyesi
Şanlıurfa'da merkez sağ siyaset denildiğinde akla gelen Cevheri
ailesinden, Necmettin Cevheri'nin oğlu Cevher Cevheri istifa etti.
Kısa açıklamasında şöyle diyordu: "Olay, partinin teşkilat
yapılanması ve görevlendirmelere ilişkin görüş ayrılıkları sonucu,
karşılıklı iyi dileklerle görevden ayrılmaktan ibarettir."
Bu açıklama, parti yönetiminde görev almadığı için istifa ettiği
biçiminde yorumlandı. Yanlış da değildi çünkü Cevheri, çok daha
kırılgan bir noktaya işaret etti: "Partinin teşkilat yapılanması ve
görevlendirmelere ilişkin görüş ayrılıkları..."
Bu tespit İyi Parti'nin yakın gelecekte değil, şimdi çok ciddi bir
tehlike yaşadığını gösteriyor. Daha yeni teşkilatlarını kurmaya
çalışan bir partiden söz ediyoruz. Şu aşamada bile parti içinde
birkaç isim ya rahatsız ya da onlardan rahatsızlık duyuluyor.