İyi Parti'de olup bitenler, Meral Akşener'in öfkesi, hırsı veya süreci yanlış yönetmesiyle açıklanamaz bir noktaya geldi. Kaybolan 132 milyon liranın gündeme gelmesi, listelerin parayla satılmasının yeniden piyasaya sürülmesi veya 5 yıl önce yaşanan taciz iddialarının ortalığa saçılması, hatta polis otellerinde fuhuş iddialarının seslendirilmesi bir iç kavgadan daha fazlasına işaret ediyor ve makul bulunmuyor.
Üstelik bu iddiaların büyük çoğunluğunu da CHP'yle ittifakı terk edip kendi adayını çıkartacağını söyleyen Meral Akşener'in ağzından duyuyoruz. Bu işte bir terslik var. Ya Akşener siyaseti iyi bilmiyor ya da dışarıdan bir el Akşener'i acayip sıkıştırıyor.
Aslında ikisi de doğru. Akşener'in kurduğu İyi Parti'nin adına yakışacak kadar "iyi" olmadığı, toplama kadrolardan oluştuğu, parasal ilişkilerin hâkim olduğu, bir siyasi aks oluşturamadığı, hatta en başta HDP'yi PKK'nın yanına konumlandırdığı hâlde CHP'ye...