HP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na verilen cezaların Yargıtay tarafından onanması aslında sürpriz değil, tam tersine CHP'lilerin bile beklediği bir sonuçtu. Daha fazlasını bekleyen, hatta isteyen CHP'liler bile vardı. Şimdi gözyaşı dökmelerine bakmayın, onların çoğu timsah gözyaşları...
Çünkü Kaftancıoğlu sadece marjinal çıkışlarıyla dışarıdan eleştirilen bir siyasetçi değil, onun saldırgan ve küfürbaz üslubuna, siyasi düşüncesine CHP içinden de karşı çıkan ciddi bir muhalefet grubu var. En basiti kendilerini "gerçek
Atatürkçü" olarak niteleyenler, başından beri Kaftancıoğlu ile yol yürümek istemedi. Zaten İstanbul İl Başkanı olması da, delegenin iradesiyle değil, Kılıçdaroğlu'nun baskısıyla oldu.
Önceki gün Kılıçdaroğlu'nun konuşma yaptığı İstanbul İl Başkanlığı önünde toplanan kalabalığı izlerken, timsah gözyaşları dökenlerin çoğunlukta olduğunu görmek hiç şaşırtmadı. Mesela Ali Mahir Başarır'ın Kaftancıoğlu'na karşı olduğu bilindiği halde en sert demeçleri vermesi gibi...
Tablo çok karmaşık... Verilen kararı hukuken yetersiz bulanlar, hatta az olduğunu söyleyenler olduğu gibi, "Yıllar sonra bir tweet nedeniyle mahkûmiyet mi olur?" deyip itiraz edenler de var ama kimse bu mahkûmiyetin siyasi bir operasyon olduğunu söyleyemez. Siyasetçi de olsa devleti "seri katil" ilan etmenin ifade özgürlüğüyle bir ilgisi olmayacağını itiraz edenler bile biliyor.
Söz konusu olan, siyasi söylemleri nedeniyle mahkûm edilmiş bir siyasetçi değil, tam tersine karşımızda bayağı ve seviyesiz sözleri ve hakaretiyle mahkûm edilmiş bir siyasetçi var. Buradan bir mağduriyet çıkmaz.