İnsanların birbirlerini daha iyi anlayacağı, dara düşmenin,
açlık ve yoksulluk çekmenin ne anlama geldiğini idrak edeceği,
ötekiyle empati kuracağı bir bayram öncesinde, siyasetin gündeminde
ne yazık ki hâlâ iç savaşın derin dehşetiyle savrulan Suriyeliler
var.
Ve ne yazık ki bunu da sadece birkaç ırkçı siyasi aktör değil,
kendilerini "sosyal demokrat"
veya "sosyalist" olarak tanımlayan
"seküler" aktörler yapıyor.
CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu ve yine CHP'li eski Kültür Bakanı
Fikri Sağlar'dan söz ediyorum.
Kılıçdaroğlu ve bazı CHP'liler, ne zaman Suriye'ye yönelik bir
operasyon olsa ya da ekonomik sıkıntı artsa mutlaka bir bahane
bulup Suriyeliler meselesini gündeme taşıyor.
Çünkü yaşananlara insani değil, siyasi bir malzeme olarak
bakıyorlar. Aslında her toplumda mültecilere karşı bir tepki olur.
Ancak Kılıçdaroğlu gibi siyasetçiler, önce
kışkırtıcı bir nefret dili kullanarak bu tepkiyi büyütüyor, sonra
da "Toplumda ciddi bir tepki var"
diyerek bunu...