Türkiye, Manavgat'ta başlayan büyük yangınla boğuşurken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da yangın gündemine Türk Hava Kurumu tartışmasıyla giriyordu:
"THK'nın 2002'de yangınları söndürmek üzere 19 uçağı ve pilotu vardı. 2002'de bunlar varken neden şimdi yok? Nereye gitti bu uçaklar?"
Soru kışkırtıcı bir soruydu ve hedefe de ulaştı. Bir yangına kimler ve nasıl müdahale edildiğini bilen, bilmeyen onlarca insan öfkeyle aynı soruyu sordu:
"Nerede bu uçaklar?"
Aslında Kılıçdaroğlu'nun derdi gerçekten Türk Hava Kurumu'na ait uçaklar olsaydı, en azından geçen yıl bu konu tartışıldığında devreye girer ve ilgilenirdi. Hiç oralı olmadı. Hatta geçen yıl CHP Parti Meclisi üyesi Haluk Pekşen'in kurumda etkili olduğunu, kurumun avukatlığını da kızının yaptığını yazmış ve aramızda küçük de olsa bir tartışma yaşanmıştı.
Yaşanmıştı, çünkü bu ilişki de kurumun kötü yönetildiğine işaretti. Bu yönüyle THK, CHP'ye çok benziyordu, biri siyaseten diğeri de ekonomik olarak iflasın...